Trump–Zelenski Washington Zirvesi: Alaska’nın Ardından Jeopolitik Çatışma ve Donmuş Barış Arayışı
- Didem Öneş
- 18 Ağu
- 5 dakikada okunur
(“Trump–Putin Alaska Zirvesi: Zamanlama, Pazarlık Mantığı ve Jeopolitik Denklem” başlıklı önceki analizimin devamı :https://www.dailydepthblog.com/post/trump-putin-alaska-zirvesi-zamanlama-pazarlık-mantığı-ve-jeopolitik-denklem )
Değerli okurlarım, 11 Ağustos günün yukarıda linkini verdiğim yazımda, 15 Ağustos 2025’te Alaska’da gerçekleştirilen Trump–Putin zirvesi, uluslararası sistemde yalnızca Ukrayna savaşına ilişkin değil, aynı zamanda yeni jeopolitik hatların (Arktik, Orta Doğu, Kafkasya) tartışıldığı bir dönüm noktası olarak gündeme geldiğni ifade etmiştim. O tarihte yaptığım analizde, zirvenin “yüz kurtarma, baskı–teşvik dengesi ve donmuş çatışma riskleri” ekseninde şekilleneceğini vurgulamıştım.
Bugün, Washington’da yapılan Trump–Zelenski görüşmesi bu çerçevenin devamını oluşturuyor. Alaska sonrası ortaya çıkan tabloyu hem literatür hem de aktörlerin güncel açıklamaları üzerinden değerlendirmek, uluslararası ilişkiler teorileri hem de psiko–jeopolitik sembolizm ışığında sürecin yönünü anlamak gerektiğini düşünmekteyim.
Unutmayalımki Alaska Zirvesi bir tür “Psikopolitik Laboratuvar” oldu.
Alaska Zirvesi, yalnızca coğrafi bir tercih değil, büyük güçlerin kendi aralarındaki tarihsel süreçlerinin yeniden dizayn edilmesine yönelik bir sembol oldu.
Trump’ın gel–gitli söylemleri, klasik diplomasi değil, psikolojik baskı + iç kamuoyuna şov mantığına dayanırken; bu psiko–jeopolitik strateji, barışı değil, donmuş çatışma + algı savaşı üretiminin devamını sağladı.
PUTİN TRUMP ALASKA ZİRVESİNİ aşağıdaki literatür ekseninde ele almıştık :
Zorlayıcı Diplomasi (Schelling, 1960): Tehdit + teşvik kombinasyonu ancak uygulanabilir ve inandırıcı olduğunda sonuç verir.
İki Düzeyli Oyun (Putnam, 1988): Liderler dış pazarlıkta taviz verirken, iç kamuoyuna “zafer” mesajı vermek zorundadır.
Güvenlik İkilemi (Jervis, 1978): Ateşkes veya taviz süreci bir tarafı kırılgan hissettirirse, uzun vadeli anlaşma imkânsızlaşır.
Olgunluk Teorisi (Zartman, 2000): “Karşılıklı tükenmişlik” ve “çıkış kapısı” aynı anda oluşmadıkça kalıcı barış şansı sınırlıdır.
Realist Güç Dengesi (Waltz, 1979): Uluslararası sistemde devletler güvenliklerini maksimize etmeye yönelir; tavizler güç dağılımına göre belirlenir.
diye analizlerimizi bu çerçeveler etrafında şekillendirmiştik.
ALASKA ZİRVESİ TOPLANTISINDAN ÇIKAN SONUÇLARI ŞİMDİLİK DEĞERLENDİRDİĞİMİZDE ;
Trump’ın Gel–Gitli İfadeleri Bize Neyi anlatmakta (Psiko–Siyaset Boyutu)
Stratejik Belirsizlik (strategic ambiguity): Bir gün “ateşkes olabilir” diyor, ertesi gün “Kırım geri alınmaz, NATO yok” diyor. Bu tutum, karşı tarafı sürekli “tahmin edemez” konumda tutarak pazarlık gücünü artırma tekniği olarak yorumlansa da, liderin psikolojik yapısının analizi de önemlidir.
İç Politika Gösterisi: Putnam’ın “iki düzeyli oyun” teoremi burada açıkca görülmüştür: Trump içeride seçmenine “sert adam, hızlı çözüm” imajı verirken dışarıda Putin'e ve Zelenski’ye baskı kurmayı hedeflemiştir. Bu hedefinde tam olarak netice alabilmişmidir, gelecek zaman belirleyecek durumu diyebilirz.
Psikopolitik Unsur: Trump, pazarlığı bir “iş anlaşması” gibi sundu: “Zelenski isterse savaşı hemen bitirebilir.” Bu, karmaşık uluslararası ilişkileri sadeleştirip kişiselleştirme yöntemidir ki, Uluslararası politikayı ticari bir “deal/anlaşma” seviyesine indiriyor. Dünya siyaseti yeni bir dil üzerinden konuşmayı nasıl karşılayacak zaman belirleyecek.
Psiko–Jeopolitik Etki Açısından Konuya bakarsak:
Müzakere Psikolojisi: Trump’ın söylemleri, Zelenski üzerinde “suçluluk” ve “sorumluluk” baskısı yaratmayı amaçladı: “Savaşı sürdürüyorsan bu senin tercihin.” dir gibi basit bir psikolojiye durumu indirgedi.
Algı Yönetimi: Rusya açısından Trump’ın çıkışları, jestleri, “ABD bile Kırım ve NATO’yu kapattı” propagandasına dönüştürülüyor. Gerek iç kamuoyunda gerekse dış kamuoyunda bu propoganda üzerine çalışmaktalar.
Avrupa’nın Tepkisi: Macron’un “Rusya karşısında zayıflık yeni çatışmalara yol açar” sözü, aslında bu psikopolitik tuzağa işaret ederken, gerçekten: "Eğer Avrupa, Trump’ın çizgisine razı olursa, Rusya yeni kazanımlar için cesaretlenir" inancı doğru mudur? Rusya'nın gerek ekonomik gerek politik durumu ifade edildiği gibi midir? Kaybet Kaybet oyunundan bir kazan çıkmaz.
Türkiye Açısından Yansıması NEDİR:
Alaska’nın sembolik seçimi ve Trump’ın zikzaklı mesajları, Türkiye’nin rolünü de, daha da küçültmüştür. Ankara’nın denge siyaseti, bu tür büyük güç sembolizmi ve psikopolitik hamleler karşısında görünmez kalmıştır. Türkiye, bu masalarda “karar alıcı” değil, “seyirci” konumuna itilmiştir.
GELELİM BU GÜN TRUMP - ZELENSKY TOPLANTISININ SONUÇLARINA
Zelenskiy ve Trump ile birlikte önde gelen Avrupalı liderlerin katılımıyla gerçekleşen bu toplantı. Washington’da iki aşamalı olarak düzenlendi:
Öncelikle Zelenskiy ve Trump arasında ikili bir görüşme,
Ardından Avrupa liderleri ile ortak oturumlar şeklinde gerçekleşti. New York Post+10Reuters+10AP News+10
Toplantıya katılanlar arasında Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Finlandiya gibi önemli isimler yer aldı. NATO Genel Sekreteri’nin de katıldığı ifade edildi: New York Post
Henüz yazıyı yazdığım saatlerde ortak bir basın açıklaması yapılmadı, ancak katılımcı liderlerin bazı açıklamaları medya aracılığıyla paylaşılmış oldu.
Liderlerin Açıklamaları ve Yaklaşımları
Lider | Söylem / İfade |
Trump | Her zamanki gibi “Kırım geri alınamaz” ve “Ukrayna NATO’ya giremez” çizgisini koruyor. Zelenskiy'e “isterse savaşı hemen bitirebilir” mesajını yineledi.ReutersThe Times of IndiaAP News |
Zelenskiy | |
Macron | “Rusya karşısında zayıf kalmak, yeni çatışmalara yol açar” diye uyarıda bulundu.AP NewsThe Washington Post |
Von der Leyen | Trump’ın NATO dışında "güvenlik garantilerini" verebileceğine dair bir hazırlık açıklaması yaptığını belirtti.AP NewsThe Washington Post |
Starmer | “Gönüllü koalisyon” ile Ukrayna’ya askerî destek göndermeye hazır olduklarını dile getirdi; NATO üyeliği konusunda Trump’ın çizgisine karşı duruş sergiledi.thetimes.co.uk |
VE GÖRÜLÜYORKİ :
ABD – Trump’ın Çerçevesi
Trump’ın açıklamaları:
“Kırım geri alınamaz”
“Ukrayna NATO’ya giremeyecek”
Bu söylem, Rusya’nın kırmızı çizgileriyle örtüşmektedir. ABD’nin Ukrayna’ya vereceği “güvenlik garantisi” ise NATO şemsiyesi dışında kalacak; yani ittifakın 5. maddesine “eşdeğer” ama fiilen zayıf bir formül olacaktır (Von der Leyen, 2025).
Ukrayna – Zelenski’nin Duruşu
Zelenski'nin Washington’a vardığında, “Amerika ve Avrupalı dostlarımızla ortak gücümüz Rusya’yı gerçek barışa zorlayacaktır” diye ifade etmesi, toplantıdan beklentisini bir kez daha vurgulamasına imkan verdi.
Ukrayna Anayasası, toprak tavizine izin vermediğini vurgulayarak; Trump’ın şartlarını kabul etmesinin neden imkânsız olduğunu tüm dünya kamuoyuna duyurmuştur. Bu da Zartman’ın “olgunluk” koşullarının oluşmadığını oluşmasının ise neden mümkün olmadığını göstermektedir.
Avrupa – Dirençli Ama İkincil Aktör Konumunda
Macron'un: “Rusya karşısında zayıf kalınırsa, yeni çatışmalara zemin hazırlanır.” ifadesi dünya basınında yer buldu.
Von der Leyen'in: “Trump, Ukrayna’ya güvenlik garantileri vermeye hazır.” demesi ise Trump'ın ve Rusya'nın beklentileriyle uyuşmakta.
Bu açıklamalar, Avrupa’nın hem Trump’ın tavizci yaklaşımına şüpheyle baktığını hem de ABD’nin çizdiği çerçevenin dışına çıkamadığını göstermektedir. Avrupa, “toprak bütünlüğü” vurgusunu sürdürse de masada “tam aktör” değil, ikincil bir pozisyondadır.
Rusya ise – Tavizsiz veya iç kamuoyunu dengeleyecek Kazanım Arayışı içinde
Görülüyorki Putin’in pozisyonu değişmedi: Donetsk ve Luhansk’ın resmen tanınması, Ukrayna’nın NATO dışında bırakılması, mevcut cephe hatlarının dondurulması Putin için bir başarı olarak pazarlanabilecektir.
Putin açısından: Esir takası gibi jestler, yalnızca diplomatik atmosferi yumuşatmaya dönük sınırlı araçlardır.
Türkiye buradan düşen nedir? Etkisiz Elemanlık
Ne Alaska’da vardı ne Washington’da.
Tahıl Koridoru arabuluculuğu sürdürülemedi; Romanya–Bulgaristan–Ukrayna ekseni öne çıktı.
Karadeniz’de Montrö rejimi dışında siyasi üstünlük arayışı yeni inisiyatif alamamaktadır.
Zengezur hattında Azerbaycan ve Ermenistan masaya otururken, Türkiye yalnızca “geçiş ülkesi” kimliğiyle sınırlı kalmıştır.
Ukrayna-Rusya "barışı" arabuluculuğu masal olmuştur.
Alaska zirvesinde öngördüğüm gibi, bugün Washington’da da görüldü ki:
Kalıcı barış değil, donmuş çatışma + yüz kurtarma pazarlığı gündemde.
Trump’ın “Kırım ve NATO kapalı” çıkışı, Putin’in elini güçlendirmekte gibi görünse de, Zelenski’nin anayasal sınırları ise bunu imkânsız kılmakla kalmıyor, kazan kazana izin vermiyor.
Avrupa, “dirençli ama ikincil” pozisyonuyla ABD’nin gölgesinde kalması durumu; Macron’un uyarısı (“Rusya karşısında zayıflık yeni çatışma doğurur”) gibi söylem analizleriyle bu tehlikeyi işaret etmekte olduğu görülmektedir.
Biz yine de Olası Üç Senaryo üzerinden durum analizi yapalım
Donmuş Çatışma / Trump’ın Planı / Avrupa Hattı
1. Donmuş Çatışma Senaryosunu En Yüksek Olasılık olarak görmekteyim;
Özellikleri:
Cephe hatları dondurulur.
Esir takasları, insani anlaşmalar yapılır.
Ancak toprak statüsü tartışmalı kalır.
Sonuçları:
Ukrayna fiilen bölünür, ama resmen tanımaz.
Rusya, Donetsk ve Luhansk’taki fiilî hâkimiyetini sürdürür.
NATO/AB Ukrayna’yı yeniden inşa eder ama askeri güvence veremez.
Türkiye için: Karadeniz’de riskler sürer, tahıl ve enerji koridorlarında rolü sınırlı kalır.
2. Trump’ın Planı Senaryosu (Orta Olasılık)
Özellikleri:
“Kırım yok, NATO yok” hattı resmen kabul edilir.
ABD, Ukrayna’ya NATO dışında bir güvenlik garantisi verir.
Rusya, bazı küçük tavizlerle (esir iadesi, sınırlı toprak iadesi) yetinir.
Sonuçları:
Ukrayna büyük bir stratejik kayıp yaşar.
Putin, “ABD bile Kırım’ı kabul etti” propagandasını içeride zafer olarak satar.
Avrupa, ABD de arasındaki uçurum artar.
Türkiye için: NATO–ABD çizgisine uyum baskısı artar. Denge politikası zora girer.
3. Avrupa Hattı Senaryosu (Rusya'nın ABDden ne alacağına bağlı Olasılık)
Özellikleri:
Macron, Starmer ve Merz’in savunduğu “toprak bütünlüğü” çizgisi kabul görür.
Ukrayna NATO’ya alınmaz ama AB güvenlik şemsiyesi genişletilir.
Donmuş çatışma yerine, “Rusya’ya ödün vermeden” güvenlik paketi hazırlanır.
Sonuçları:
Avrupa kendi stratejik özerkliğini güçlendirir.
Rusya–ABD - AB arasında anlaşma zeminli çatlak büyüyebilir.
Türkiye için: AB hattına yakınlaşma
Sonuç olarak: Alaska yazımda ifade ettiğim “ateşkes + muğlak yol haritası” ihtimali bugün hâlâ en güçlü senaryo olarak karşımızda. Ancak bu yol, barışı değil, sürekli ertelenen bir çatışma döngüsünü üretmesi meselesinin nasıl olumluya dönüştürüleceği ancak Rusya ile ABD, daha doğrusu Putin ile Trump'ın yeni dünya düzeninde neyi nasıl paylaşacakları ile belli olacaktır.












Yorumlar